Gündelik yaşamın dalgalanan ritimleriyle işlenen Zarlar ve İnsanlar, ortak bir geçmişteki öznel sonuçların ve tanımlayıcı anların araya girdiği, deneme tarzında bir video günlük. İki ekran arasındaki diyaloglarla sunulan çalışma, çoğunlukla Londra ve İstanbul’da geçiyor, Pekün’ün hayatının uzandığı ve tam arasında kaldığı iki şehirde. 2011’de Londra’da başlayan Occupy hareketinin yanı sıra 2013’de İstanbul’daki Gezi protestolarından görüntüler, daha neşeli ve yakalaması güç deneyimlerle iç içe geçiyor: Boğaz’a atlayan çocuklar veya doğal güzelliklerle ilk karşılaşmalar gibi. Bu bağlamların birbirinden farklı neoliberal koşulları, dinamikleri ve baskılarına uyumlanarak Pekün, günlük yaşamdaki kırılma ve şiddet anlarına aracılık ediyor. Elbette Pekün, ilk başta kamerasını kendisini çevreleyen zamanda hissettiği, hem bu şehirlerdeki olaylarla hem de uykudan uyanarak yükselen yeni bir siyasal öznellikte açıkça görülen bu değişimi, yakalamak ve anlandırmak için eline alıyor. Filmde günlük kayıtlarının hepsi birbirinden farklı biçimsel ve sözel yaklaşımlara sahip; her yeni deneme, o günün zarına bağlı olarak yaşanan olaylarla ortaya çıkan fikir ve sorunların üzerine düşünüyor. Bu anlamda Zarlar ve İnsanlar, bizim yaşadığımız ana, öznelliğin ve siyasal iradenin devreye girmesiyle nasıl tepki verdiğimize, onu nasıl değerlendirdiğimize dair bir inceleme.